{ "title": "Testis Kanseri", "image": "https://www.testis.gen.tr/images/testis-kanseri.jpg", "date": "23.01.2024 06:15:38", "author": "tuğba arslan", "article": [ { "article": "
Testis Kanseri, Testis kanseri, 20 ile 40 yaş arası genç erkeklerde görülen bir kanser türüdür ve genellikle tedaviler olumlu sonuçlanmakta ve hastalar eski sağlıklarına kavuşmaktadırlar. Testis erkek üreme sisteminin organıdır ve penisin alt kısmında, skpotrum kesesinde iki adet testis bulunarak, erkeklik hormonu olan testosteronu üretme görevini görürler. Testisler aynı zamanda sperm üretiminin de yapıldığı yerdir.

Testislerde bulunan çeşitli hücrelerden her biri tek ya da birçok çeşit kanser oluşumunu sağlayabilmektedirler. Bu durumda, kanser tipini ayırmak tedavinin doğru şekilde yapılabilmesi için büyük önem taşımaktadır. Testis tümörü, her yıl 100.000 kişiden 3'ünde görülmektedir ve bu oran 20 ile 40 yaş arası kişilerde 100.000 kişiden 6'ya çıkmaktadır. Testis kanserinin tamamına yakını ise sperm üreten dokudan kaynaklanmaktadır.

Testis kanserinde, kitle ilk olarak büyümekte daha sonra ise çevre dokulara ya da dolaşım yoluyla uzak organlara yayılmakta ve buralarda hasarlara yol açmaktadır. Testis kanseri kalıtsal olabilmektedir, ancak kişiden kişiye değişen risk faktörünün nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Testis Kanserinin Belirtileri ve Teşhisi: Herhangi bir testiste kitle oluşmuş ise veya büyüme var ise skrotumda ağırlık hissediliyor ise karın veya kasıkta ağrı var ise skrotumda sıvı birikmesi var ise ya da testislerde ağrı var ise testis kanserinin belirtisi olabilmektedir. Testis kanserine teşhis koymak için uzmanlar hastanın testislerini kontrol ederek, bir şişlik olup olmadığına bakmaktadırlar. Daha sonra, hastadan kan tahlili ve ultrason çektirmesini istemektedir. Hastaya testis kanseri teşhisi konulması halinde, üroloji uzmanı orşiyektomiye başvurmaktadır. Orşiyektomi, testisin çıkartılması işlemine verilen addır. Sonrasında ise testis doku testi için laboratuvara gönderilmekte ve tümörün düşük dereceli çıkması durumunda hastanın gözetim altına alınması gerekmektedir. Tümör düşük dereceli değilse, yani ilerlemişse kemoterapi ya da duruma göre radyo terapi uygulanması gerekebilmektedir.

Testis kanserinin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını anlamak amacıyla yapılan tetkikler yapılması yöntemine evreleme adı verilmektedir. Evreleme, doktorun hasta için en iyi tedavi yöntemini seçmesi açısından çok önemlidir.

Testis kanserini evreleme yöntemleri şu şekildedir;

Bilgisayarlı Tomografi: Bilgisayarlı tomografi ileri teknolojik röntgen filmidir ve mesanenin 2 boyutlu kalınlıkları farklı olan kesitlerini alma prensibine dayanmaktadır.

Manyetik Rezonans: MRI tetkikleri sırasında hasta bir tüpün içerisine girmektedir. Bu test, çok kuvvetli manyetik bir alan ile radyo dalgaları kullanılarak yapılan bir test olduğu için hastalar tüpün içine girdiklerinde çok yüksek sese maruz kalabilmektedirler.

Testis kanserinin ilk evresinde, kanser sadece testistedir, henüz dışarı yayılmamıştır. Kanserin ikinci evresinde kanser karnın arka duvarında bulunan lenf bezlerine, üçüncü evresinde ise karaciğer, akciğer gibi diğer organlara yayılmış bulunmaktadır.

Testis Kanseri tedavi Yöntemleri: Testis kanserinin tedavisi yapılırken kanserin tipine ve hangi evrede olduğuna bakılmakta ve ona göre bir tedavi uygulanmaktadır.

Cerrahi Tedavi Yöntemi: bu tedavi yönteminde, testisin tamamı ve çevre dokusu karın bölgesindeki lenf düğümleri ile çıkartılmaya dayanmaktadır.

İlaç Tedavisi: İlaç tedavisi yani kemoterapiden önce genellikle nonseminomlarda cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Daha sonra ise kemoterapi için cinsplatin gibi yan etkisi en az ilaçlar seçilmektedir.

Kemik İliği Nakli: Hastadan alınan kemik iliğinin kanser hücrelerini öldüren bir ilaç ile ilaçlanarak dondurulması ve sonrasında tekrar hastaya verilmesidir, ancak bu tedavi şekli hala araştırılma aşamasındadır.

Hastalarda lenf bezlerinin alınması penisin sertleşmesini ya da orgazmı olumsuz yönde etkilememektedir. Bunun yanı sıra, kısırlığa sebep olabilmektedir, ancak bu durum ilaçlar ile düzeltilebilecek bir durumdur. Ayrıca, radyoterapi yöntemi de spermleri öldürebilmektedir. Böyle bir durumda hastalarda genellikle tedaviden bir süre sonra düzelme görülmektedir. Dileyen kişiler bu riske karşı tedaviden önce sperm bankasında spermlerini saklatabilmektedirler.
" } ] }