Testislerde bulunan çeşitli
hücrelerden her biri tek ya da birçok çeşit kanser oluşumunu
sağlayabilmektedirler. Bu durumda, kanser tipini ayırmak tedavinin doğru
şekilde yapılabilmesi için büyük önem taşımaktadır. testis tümörü, her yıl 100.000
kişiden 3’ünde görülmektedir ve bu oran 20 ile 40 yaş arası kişilerde 100.000
kişiden 6’ya çıkmaktadır. Testis kanserinin tamamına yakını ise sperm üreten
dokudan kaynaklanmaktadır.
Testis kanserinde, kitle ilk
olarak büyümekte daha sonra ise çevre dokulara ya da dolaşım yoluyla uzak
organlara yayılmakta ve buralarda hasarlara yol açmaktadır. Testis kanseri
kalıtsal olabilmektedir, ancak kişiden kişiye değişen risk faktörünün nedeni tam
olarak bilinmemektedir.
Testis
Kanserinin Belirtileri ve Teşhisi: Herhangi bir testiste kitle
oluşmuş ise veya büyüme var ise, skrotumda ağırlık hissediliyor ise, karın veya
kasıkta ağrı var ise, skrotumda sıvı birikmesi var ise ya da testislerde ağrı
var ise testis kanserinin belirtisi olabilmektedir. Testis kanserine teşhis
koymak için uzmanlar hastanın testislerini kontrol ederek, bir şişlik olup
olmadığına bakmaktadırlar. Daha sonra, hastadan kan tahlili ve ultrason
çektirmesini istemektedir. Hastaya testis kanseri teşhisi konulması halinde,
üroloji uzmanı orşiyektomiye başvurmaktadır. Orşiyektomi, testisin çıkartılması
işlemine verilen addır. Sonrasında ise, testis doku testi için laboratuvara
gönderilmekte ve tümörün düşük dereceli çıkması durumunda hastanın gözetim
altına alınması gerekmektedir. Tümör düşük dereceli değilse, yani ilerlemişse
kemoterapi ya da duruma göre radyo terapi uygulanması gerekebilmektedir.
Testis
kanserinin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını anlamak amacıyla
yapılan tetkikler yapılması yöntemine evreleme adı verilmektedir. Evreleme,
doktorun hasta için en iyi tedavi yöntemini seçmesi açısından çok önemlidir.
Testis
kanserini evreleme yöntemleri şu şekildedir;
Bilgisayarlı Tomografi: Bilgisayarlı tomografi ileri
teknolojik röntgen filmidir ve mesanenin 2 boyutlu kalınlıkları farklı olan
kesitlerini alma prensibine dayanmaktadır.
Manyetik Rezonans: MRI tetkikleri sırasında hasta bir
tüpün içerisine girmektedir. Bu test, çok kuvvetli manyetik bir alan ile radyo
dalgaları kullanılarak yapılan bir test olduğu için hastalar tüpün içine girdiklerinde
çok yüksek sese maruz kalabilmektedirler.
Testis
kanserinin ilk evresinde, kanser sadece testistedir, henüz dışarı
yayılmamıştır. Kanserin ikinci evresinde kanser karnın arka duvarında bulunan
lenf bezlerine, üçüncü evresinde ise, karaciğer, akciğer gibi diğer organlara
yayılmış bulunmaktadır.
Testis Kanseri tedavi Yöntemleri: Testis kanserinin tedavisi
yapılırken kanserin tipine ve hangi evrede olduğuna bakılmakta ve ona göre bir
tedavi uygulanmaktadır.
Cerrahi Tedavi Yöntemi: Bu tedavi yönteminde, testisin tamamı
ve çevre dokusu karın bölgesindeki lenf düğümleri ile birlikte çıkartılmaya
dayanmaktadır.
İlaç Tedavisi: İlaç tedavisi yani kemoterapiden
önce genellikle nonseminomlarda cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Daha sonra ise,
kemoterapi için cinsplatin gibi yan etkisi en az ilaçlar seçilmektedir.
Kemik İliği Nakli: Hastadan alınan kemik iliğinin
kanser hücrelerini öldüren bir ilaç ile ilaçlanarak dondurulması ve sonrasında
tekrar hastaya verilmesidir, ancak bu tedavi şekli hala araştırılma
aşamasındadır.
Hastalarda
lenf bezlerinin alınması penisin sertleşmesini ya da orgazmı olumsuz yönde
etkilememektedir. Bunun yanı sıra, kısırlığa sebep olabilmektedir, ancak bu
durum ilaçlar ile düzeltilebilecek bir durumdur. Ayrıca, radyoterapi yöntemi de
spermleri öldürebilmektedir. Böyle bir durumda hastalarda genellikle tedaviden
bir süre sonra düzelme görülmektedir. Dileyen kişiler bu riske karşı tedaviden
önce sperm bankasında spermlerini saklatabilmektedirler.